Blok Zinciri sıcaklığındaki coşku ve rasyonellik

Xu Xiaoping, yatırım grubunda CEO'ların Blok Zinciri'ne tüm kalpleriyle katılmaları çağrısında bulundu ve bu, geniş bir ilgi uyandırdı. Daha önce, Blok Zinciri'nin getirdiği etkinin ölçülemeyecek kadar büyük olduğunu vurgulamıştı.

Bu dalga içinde, Xunlei blok zinciri teknolojisini ilk olarak hayata geçirdi. 2017 yılının ortalarında, CDN kaynaklarını genişletmek için Xunlei, kullanıcıların boşta kalan bant genişliğini sanal varlık ödülleri kazanmak için katkıda bulunmalarını teşvik eden Wangke Cloud cihazını tanıttı. Ancak, maliyetleri düşürmeyi amaçlayan bu hamle beklenmedik bir şekilde spekülasyon dalgasını tetikledi, Wangke Cloud cihazlarının fiyatları patladı ve Wangke Coin'in değeri de onlarca kat yükseldi.

Regülasyon kurumlarının ICO'ları ve yerel sanal para borsalarını durdurmasıyla birlikte, PlayCoin ICO yapmadığı için kurtuldu. Bu olaylar dizisi, Xunlei'nin hisse fiyatını sadece iki ay içinde 4 dolardan 27 dolara fırlattı.

Bu durumdan ilham alan diğer şirketler de ardı ardına adımlar atmaya başladı. Yüzyıllık şirket Kodak, görüntü telif hakkı yönetimi için kullanılacak Kodak Coin'i çıkaracağını duyurdu ve hisseleri anında %119.36 oranında yükseldi. Renren de 1 milyar adet Renrenfang token'ı çıkarma planını açıkladı ve hisseleri iki gün içinde neredeyse %76 oranında fırladı. Ancak, düzenleyici kurumlar hemen Renren ile görüştü ve proje sonunda askıya alındı.

Dikkat çekici olan, şirketin blok zinciri konseptini sıcak bir şekilde gündeme getirirken, bazı büyük hissedarların bu fırsattan yararlanarak nakit çıkarmasıdır. Örneğin, Feitian Chengxin şirketinin gerçek sahibi Huang Yu, hisse senetlerini azaltarak neredeyse 100 milyon yuan nakit çıkardı.

Ancak, 12 Ocak'ta Çin İnternet Finansmanı Derneği bir risk uyarısı yayınladı ve özellikle Xunlei'nin "Chainker" ürününü adını vererek, bunun özünün dolaylı bir ICO olduğunu belirtti. Bu haber, Xunlei'nin hisse senedi fiyatının neredeyse %30 düşmesine neden oldu.

Aslında, gerçek anlamda blok zinciri teknolojisinin uygulanabilirliğini keşfetme girişimleri yeterince ilgi görmemiştir. Alibaba, Tencent, Meitu, Huawei gibi teknoloji devleri çoktan tedarik zinciri, elektronik belge, açık hizmet platformları gibi alanlarda blok zinciri teknolojisini entegre etmiştir. Finans alanında ise WeBank, Ant Financial, Baidu Financial gibi firmalar da blok zinciri uygulamalarını aktif bir şekilde araştırmaktadır.

Akıllı sağlık alanında, bazı şirketler blok zinciri teknolojisini kullanarak sağlık sigortası süreçlerini optimize etmeye ve verimliliği artırmaya çalışıyor. Uluslararası devler olan IBM, Oracle, Microsoft gibi şirketler de blok zinciri teknolojisi geliştirmeye yatırım yapıyor.

Ancak, Blok Zinciri teknolojisinin erişim eşiği düşük değildir ve gerçek dünyadaki uygulamaları için hâlâ zamana ihtiyaç vardır. Şu anda, birçok yatırım kuruluşunun değerlendirme kriterleri hâlâ uygulama senaryolarının zenginliği ile sınırlıdır. Dikkate değer olan, herhangi bir teknolojinin tüm şirketler için uygun olamayacağı ve bir teknolojinin benimsenmesiyle birlikte hemen performansın düzelmeyeceğidir.

Aslında, eğer Blok Zinciri teknolojisi speküle edilebilir sanal para birimleri türetmemiş olsaydı, popülaritesi yapay zekadan daha düşük olabilirdi. Bitcoin'in ani zenginlik efsanesi her kesimi aktif katılıma yönlendiriyor, ancak çoğu insan teknoloji ile ilgilenmiyor, daha çok dijital para birimlerinin sunduğu zenginlik fırsatına ilgi duyuyor.

Ancak, bu spekülatif davranışlar riskler de getirmektedir. Yakın zamanda, birçok ilgili sosyal grup kapatıldı ve dijital para piyasasında geniş çaplı bir düşüş yaşandı. Kore Adalet Bakanlığı'nın dijital para borsalarını kapatma konusundaki tartışmaları ve Xunlei, Renren gibi projelerin zorluklar yaşaması, piyasaya belirsizlik getirdi.

Ana iş alanı kötü olan şirketler için, blok zinciri kavramını abartmak bir nakit sağlama yöntemi haline geldi. Ancak ciddi araştırmalar yapan girişimciler için, blok zinciri teknolojisi erken avantaj sağlayabilir, ancak keşif başarısızlığı riskiyle de karşı karşıyadır.

Tarih, balonların nihayetinde patlayacağını gösteriyor, fakat insan doğasının açgözlülüğü asla azalmıyor. Geçmişte, şimdi veya gelecekte, bu kuralın devam edeceği görünmektedir.