Küresel Finansal Pazar Çalkantısı: Gümrük Politikaları Zincirleme Tepki Yarattı
Son günlerde, küresel finans piyasaları büyük bir darbe aldı. ABD'nin ana borsa endeksleri sürekli düşüş gösterirken, Avrupa ve Asya borsa piyasalarında da büyük düşüşler yaşandı. Emtia piyasası da bu durumdan muaf kalamadı; ham petrol ve altın fiyatları da düştü. Kripto para piyasası da eski direncini koruyamadı, Bitcoin iki gün içinde %10'dan fazla değer kaybetti, Ethereum ise %20'lik bir çöküş yaşadı. Tüm finans piyasası "yeşil okyanus" manzarası sergiliyor.
Pazarın şiddetli tepkisi karşısında, karar vericiler nispeten sakin davranarak bunu "hasta olduğunda ilaç almak" normal bir durum olarak nitelendiriyorlar. Ancak bu yaklaşım gerçekten de doğru bir tedavi mi yoksa zehir içmek mi? Pazar ne zaman yeniden sakinleşecek? Bu sorular, küresel pazarın üzerinde kara bulutlar gibi dolanıyor.
2 Nisan'da, ABD Başkanı iki "eşit tarife" ile ilgili başkanlık kararnamesini resmi olarak imzaladı ve ticaret ortaklarına %10 oranında "minimum referans tarifesi" uygulamaya koydu ve bazı ticaret ortaklarına daha yüksek tarifeler uyguladı. Bu hamle, eşit tarifeli politika dönemini başlattı.
Başlangıçta, dünya muhtemelen karşılıklı tarifeleri sadece bir müzakere stratejisi olarak görüyordu, ancak şimdi karar vericilerin arkasındaki hırsın belirginleştiği anlaşılıyor. Çünkü bu politikanın maliyeti gerçekten de azımsanacak gibi değil.
Karşılık olarak, ülkemiz hızlı bir şekilde karşı tedbirler aldı. Devlet Konseyi Gümrük Tarife Komitesi, Ticaret Bakanlığı ve Gümrük İdaresi, ABD'ye yönelik bir dizi karşı tedbir açıkladı ve 10 Nisan saat 12:01'den itibaren, ABD menşeli ithalat ürünlerine mevcut uygulanabilir gümrük tarifesi oranı üzerine %34 ek gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. Küresel ticaret savaşının gölgeleri toplanmaya başladı.
7 Nisan'da, karşılıklı gümrük tarifeleri krizi daha da tırmandı ve küresel finansal piyasalar eşi benzeri görülmemiş bir düşüş yaşadı. ABD borsa vadeli işlemleri, geçen haftaki büyük düşüş trendini sürdürdü, Nasdaq vadeli işlemleri %5'ten fazla düştü, S&P 500 endeksi vadeli işlemleri %4'ten fazla düştü. Sadece iki işlem günü içinde, ABD borsa değeri, Almanya ve Güney Kore'nin 2024 GSYİH'sının toplamına eşit bir miktarda buharlaştı. Avrupa borsa endeksi vadeli işlemleri de ağır darbe aldı, Avrupa STOXX50 endeksi vadeli işlemleri %4'ten fazla düştü, DAX endeksi vadeli işlemleri %5'e yakın bir düşüş yaşadı. Asya piyasaları da bu durumdan muaf kalmadı, Japonya ve Güney Kore borsa piyasaları yeniden çöküş yaşadı, Güney Kore Kapsamlı Endeksi açılışta %4'ten fazla düştü, Nikkei 225 endeksi ise %2'ye yakın bir düşüş gösterdi. Hong Kong Hang Seng Endeksi 19828 puanda kapanarak, gün içinde 3021 puan düşüşle %13.2'lik bir kayıp yaşadı ve bu, 28 Ekim 1997'den bu yana en büyük günlük düşüş rekorunu kırdı.
Kripto para piyasası da fırtınalı bir döneme girdi. Bitcoin, iki gün içinde %10'dan fazla düştü ve bir ara 75.000 doları aştı. Diğer kripto paralar da tamamen çöktü; Ethereum 1.500 doların altına düştü, SOL en düşük 100 dolara geriledi. Verilere göre, o gün dünya genelinde 487.700 kişi tasfiye oldu ve tasfiye miktarı 1.632.000.000 doları aştı; bunların arasında uzun pozisyon tasfiyesi 1.250.000.000 dolar, kısa pozisyon tasfiyesi ise 380.000.000 dolar oldu.
Bu veriler, küresel yatırımcı güveninin dibe vurduğunu ve panik duygusunun hızla arttığını açıkça göstermektedir. ABD'de ekonomik durgunluk konusu yeniden kamuoyunun odağı haline geldi. Bazı uluslararası siyasi figürler ve finans dünyasının liderleri, ABD'nin radikal tarife politikaları nedeniyle durgunluğa girebileceğini ifade ettiler. Medya anketine göre, işletme sahiplerinin %69'u ABD'de ekonomik durgunluk bekliyor; bunların yarısından fazlası durgunluğun bu yıl gerçekleşeceğini düşünüyor.
Aslında, dünya genelinde bu politikaya karşı hoşnutsuzluk giderek artıyor. Bazıları, karar vericilerin Amerika'yı açığa satmakta olduğunu şakayla söylüyor. Eğer bu sadece bir müzakere taktiğiyse, etkisi beklenenden çok daha fazla gibi görünüyor. Bilgilere göre, şu anda 50'den fazla ekonomi, gümrük tarifeleri politikasıyla ilgili olarak Amerika ile temas halinde; bazı ülkeler zayıflamak için sıfır gümrük tarifesi stratejisini bile önerdi, Avrupa Birliği de sert tutumunu değiştirerek tarafların karşılıklı olarak gümrük vergilerini kaldırma önerisini sundu. Ancak, karar vericilerin bu durumdan memnun olmadığı anlaşılıyor ve tekrar "gümrük tarifelerini askıya almayacaklarını" belirttiler.
Temel nedenler açısından, karşılıklı tarife politikasının şüphesiz üç ana hedefi var: Birincisi, Amerika'nın uzun süredir vurguladığı ticaret dengesizliği ve açık sorununu tersine çevirmek; İkincisi, Amerika'nın mali gelirlerini artırmak, şu anda federal vergi yapısında, bireysel gelir vergisi ve kurumlar vergisi ana bileşenlerdir, tarife oranı oldukça düşüktür, karar vericiler tarife oranını yaklaşık %5'e çıkarmayı hedefliyor, bu da yaklaşık 700 milyar dolar ek mali gelir sağlayabilir; Üçüncüsü, bir diplomasi ve müzakere aracı olarak kullanmak.
Ancak mevcut duruma bakıldığında, bu politikanın yıkıcı bir darbe yaratmış olduğu görünüyor. Amerika'nın sözde adil ticaret sloganı altında, küresel ticaret savaşının durumu giderek daha gergin hale geliyor. Sonraki gelişmelerin nasıl olacağı, küresel bir odak noktası haline geldi. Müzakere ve görüşmelerin devam etmesi bekleniyor; ülkemizin güçlü karşı önlemlerinin yanı sıra, Avrupa Birliği içinde de farklı sesler yükseliyor, diğer Asya ülkelerinin tutumu ise genellikle daha ılımlı. Genel olarak, gümrük oranlarının daha da artırılması pek olası görünmüyor, aksine tarafların uzlaşması sonrası bir miktar düşüş göstermesi ve nihayetinde bir denge durumuna ulaşması bekleniyor.
Diğer yandan, pazarın daha çok ilgilendiği konu, karşıt tarife politikasının ABD ekonomisindeki durgunluk üzerindeki etkisidir. İlk olarak enflasyon sorunu. Araştırmalar, ABD'nin ithal ürünlerinin tüketim büyüklüğünün %28'ini oluşturduğunu ve ithalat tarifesi oranı her %10 arttığında, kısa vadeli enflasyon oranının 0.4 puan yükselebileceğini göstermektedir. Bu teoriye göre, kısa vadede ithalat tarifelerindeki büyük artış nedeniyle enflasyonun yükselmesi kaçınılmaz gibi görünmektedir. Araştırma kuruluşları, yeni tarife politikasının ABD fiyat seviyesini %1-2.5 artıracağını genel olarak öngörmektedir. Ancak tarifelerin "zayıf olan öder" özelliği nedeniyle, tüketici talebi de düşebilir, özellikle de zorunlu olmayan ürünlere olan tüketimde. Bu nedenle, uzun vadede enflasyon önce yükselebilir, sonra düşebilir.
Enflasyon dışında, ekonomik büyüme de etkilenecek. Bazı kurumlar, 2025 yılına kadar geçerli olacak yeni gümrük politikalarının ABD'nin reel GSYİH büyüme hızını %0,7-0,87 oranında azaltacağını tahmin ediyor. Bazı yatırım bankaları, 2025'te ABD'de bir resesyon olasılığını %40'tan %60'a yükseltti.
Geçen hafta gümrük politikası ilk duyurulduğunda farklı olarak, durgunluk beklentisi küresel bir uzlaşı haline geliyor. Durgunluk ve enflasyonun çift baskısı karşısında, Fed'in durumu giderek zorlaşıyor. Şu anda piyasa, yıl sonuna kadar 125 baz puanlık bir faiz indirimi bekliyor; bu, 5 kez 25 baz puanlık indirim anlamına geliyor, oysa geçen hafta, yatırımcılar sadece 3 kez faiz indirimi bekliyorlardı. CME Fed İzlemesi'ne göre, Mayıs ayında faiz indiriminin olasılığı %57'ye yükseldi. Karar vericiler aynı zamanda Fed'e ek baskı yaparak, "petrol fiyatları düştü, faiz oranları düştü, gıda fiyatları düştü, enflasyon yok" dediler ve Fed'in faiz indirmesi gerektiğini bir kez daha eleştirdiler.
Bu yolu izleyerek, ABD Merkez Bankası'nın Mayıs ayında piyasadaki paniği hafifletmek için faiz indirimine gitme olasılığının oldukça yüksek olduğu ve bu durumun kurtarma operasyonunun son savunma hattı haline geleceği söylenebilir. Kapsamlı bir analizle, bu politikanın her iki taraf için de zarar verme riski bulunsa da, ABD özel sektör varlık bilançosunun nispeten sağlıklı bir destek sağladığı göz önüne alındığında, eşit gümrük tarifeleri kısa vadede ani dalgalanmalara yol açabilir, ancak müzakerelerin ilerlemesi ve faiz indirim döngüsünün başlamasıyla, uzun vadede ABD ekonomisinin duraklama olasılığının düşünüldüğü kadar yüksek olmadığı söylenebilir.
Küresel borsa piyasalarına baktığımızda, birçok ülkenin piyasa kurtarma eylemleri başlattığını görüyoruz. Ülkemiz ulusal takımı, tek günde 505 milyar yuan ETF alımı yaparak, bireysel hisselerden endekslere kadar piyasa kurtarma faaliyetlerini tümüyle destekledi. Japonya ve Güney Kore de sıklıkla devreye giriyor, bugün açılışta Japonya ve Güney Kore borsaları tamamen yüksekte açıldı. Bu, dün yaşanan destansı düşüşün daha çok duygusal panik nedeniyle olduğunu, gerçek bir ekonomik durgunluğun olmadığını göstermektedir.
Bir yanlış haber de bunu doğruladı. Dün gece bazı medya kuruluşları, karar vericilerin 90 günlük tarifeleri askıya almayı düşündüğünü bildirdi. Haberin duyulmasından 7 dakika sonra tüm hisse senedi endeksleri hızla toparlandı, Bitcoin de 80.000 dolara yükseldi. Beyaz Saray sözcüsü daha sonra bu haberi "sahte haber" olarak yalanladı, ancak piyasalarda daha fazla büyük bir düşüş yaşanmadı ve başlangıçta belirli bir dip özelliği göstermeye başladı. Bu nedenle, bugün küresel finans piyasalarında bir toparlanma yaşanabilir.
Kripto para piyasasında benzer bir trend gözlemleniyor. Genel piyasa hâlâ kötü durumda olmasına rağmen, Bitcoin 80.000 dolara yükseldi, Ethereum 1.500 doların üzerine geri döndü ve SOL da 110 dolara yükseldi. Dün yapılan işlem verilerine göre, çoğu yatırımcı beklemede kalmayı tercih etti ve işlem hacmi oldukça düşük kaldı; riskten kaçınma psikolojisi, satış baskısından daha ağır basıyor gibi görünüyor. Bu bağlamda, eğer gümrük politikalarında bir hafifleme olursa, varlıkların düşüşten kurtulma olasılığı oldukça yüksek. Nihayetinde, 7 dakika içinde yaşanan hızlı sıçrama, fonların düşük fiyatlı varlıklara hâlâ ilgi duyduğunu gösteriyor. Ancak gerçek bir tersine dönüşün gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, durgunluk ve faiz indirimleri durumuna bağlıdır; Fed'in piyasa kurtarma eylemi hâlâ anahtar rol oynamaktadır.
Piyasa yönü hakkında, traderların görüşleri farklılık gösteriyor. Bazıları bu satış dalgasının hala aşağı yönlü bir alanı olduğunu düşünüyor, nedeni ise Fed veya karar alıcıların destekleme olasılığının zayıf olması. Onlar, Fed'in daha çok somut verilere önem verdiğini ve Fed Başkanı'nın kendi tarihsel konumuna da dikkat ettiğini, bu yüzden piyasayı kolayca kurtarmayacağını, daha net enflasyon sinyalleri beklemesi gerektiğini düşünüyor. Bazıları ise, eşit gümrük tarifelerinin nihai versiyonunun 9'unda belirleneceğini, bu tarihten önce daha çok bir müzakere dönemi olduğunu, bu nedenle bu gümrük tarifesinin genel kapsamını ve ekonomiye etkisini tanımlamanın erken olduğunu savunuyor. Ayrıca, 9 Nisan yaklaşırken ABD ile Çin arasında bir ticaret anlaşmasının sağlanmaması durumunda piyasa duygusunun yeniden çökebileceğini belirten analizler de var. Şu anda piyasa duygusu kutuplaşmış durumda, panik duygusu 2020 Mart seviyelerine ulaşmış durumda, bu da gelecekte daha fazla dalgalanma olabileceği anlamına geliyor.
Teknik analizciler daha karamsar görünüyor, bazıları büyük ölçekli trendin aşağı yönlü olduğunu belirtirken, bazıları düşüş trendindeki yavaş bir toparlanmanın daha sert bir düşüşü tetikleyeceğini düşünüyor. Bitcoin fiyatının 66.000-72.000 dolar aralığına düşmesi bekleniyor. Şu anda, ana işlem platformlarının finansman oranları piyasanın tamamen düşüş yönünde olduğunu gösteriyor.
Mevcut duruma göre, 9 Nisan tarihi yaklaşıyor ve karmaşık bir anlaşmanın kısa sürede sağlanması açıkça pek mümkün görünmüyor. ABD Hazine Bakanlığı'nın üst düzey yetkilileri de 9 Nisan'dan önce bir ticaret anlaşması sağlanmasının pek mümkün olmadığını belirtti. Ancak, ABD içinde de herkes aynı fikirde değil. Bazı yüksek teknoloji girişimcileri eşit gümrük tarifelerine karşı çıkarken, Cumhuriyetçi üyeler de bağışçılarının baskısı altında başkana önerilerde bulunuyor. Yine de, karar vericiler oldukça kararlı bir tutum sergilemeye devam ediyor.
Bu bağlamda, Federal Reserve büyük iç ve dış baskılarla karşı karşıya. Federal Reserve yetkilileri, karar vericilerin kaygı hissettiğini itiraf etti. Bu Perşembe, Federal Reserve Mart ayı para politikası toplantısının tutanaklarını açıklayacak ve bu, daha fazla ipucu sağlayabilir. Piyasanın yeniden bir roller coaster deneyimi yaşayıp yaşamayacağını ise bekleyip göreceğiz.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
17 Likes
Reward
17
7
Repost
Share
Comment
0/400
AirdropHarvester
· 2h ago
insanları enayi yerine koymak just finished. Büyükbaba, Ribaund bekliyorum.
View OriginalReply0
GateUser-c802f0e8
· 08-09 06:27
Ayı Piyasası bakış açısıyla tamamdır.
View OriginalReply0
DataBartender
· 08-09 06:27
düşüş düşüş devam ediyor, başka şeyler yapmaya gitti
View OriginalReply0
LayerZeroHero
· 08-09 06:24
Tsk tsk, Amerikan borsası saldırıya uğradı.
View OriginalReply0
SignatureCollector
· 08-09 06:12
Kalp atışı varsa düşüş de vardır, devam et dipten satın al.
Küresel finansal sarsıntı: Eşit tarife politikası zincirleme etki yarattı, ABD borsalarında büyük düşüş ve Kripto Varlıklar'da büyük düşüş.
Küresel Finansal Pazar Çalkantısı: Gümrük Politikaları Zincirleme Tepki Yarattı
Son günlerde, küresel finans piyasaları büyük bir darbe aldı. ABD'nin ana borsa endeksleri sürekli düşüş gösterirken, Avrupa ve Asya borsa piyasalarında da büyük düşüşler yaşandı. Emtia piyasası da bu durumdan muaf kalamadı; ham petrol ve altın fiyatları da düştü. Kripto para piyasası da eski direncini koruyamadı, Bitcoin iki gün içinde %10'dan fazla değer kaybetti, Ethereum ise %20'lik bir çöküş yaşadı. Tüm finans piyasası "yeşil okyanus" manzarası sergiliyor.
Pazarın şiddetli tepkisi karşısında, karar vericiler nispeten sakin davranarak bunu "hasta olduğunda ilaç almak" normal bir durum olarak nitelendiriyorlar. Ancak bu yaklaşım gerçekten de doğru bir tedavi mi yoksa zehir içmek mi? Pazar ne zaman yeniden sakinleşecek? Bu sorular, küresel pazarın üzerinde kara bulutlar gibi dolanıyor.
2 Nisan'da, ABD Başkanı iki "eşit tarife" ile ilgili başkanlık kararnamesini resmi olarak imzaladı ve ticaret ortaklarına %10 oranında "minimum referans tarifesi" uygulamaya koydu ve bazı ticaret ortaklarına daha yüksek tarifeler uyguladı. Bu hamle, eşit tarifeli politika dönemini başlattı.
Başlangıçta, dünya muhtemelen karşılıklı tarifeleri sadece bir müzakere stratejisi olarak görüyordu, ancak şimdi karar vericilerin arkasındaki hırsın belirginleştiği anlaşılıyor. Çünkü bu politikanın maliyeti gerçekten de azımsanacak gibi değil.
Karşılık olarak, ülkemiz hızlı bir şekilde karşı tedbirler aldı. Devlet Konseyi Gümrük Tarife Komitesi, Ticaret Bakanlığı ve Gümrük İdaresi, ABD'ye yönelik bir dizi karşı tedbir açıkladı ve 10 Nisan saat 12:01'den itibaren, ABD menşeli ithalat ürünlerine mevcut uygulanabilir gümrük tarifesi oranı üzerine %34 ek gümrük vergisi uygulanacağını duyurdu. Küresel ticaret savaşının gölgeleri toplanmaya başladı.
7 Nisan'da, karşılıklı gümrük tarifeleri krizi daha da tırmandı ve küresel finansal piyasalar eşi benzeri görülmemiş bir düşüş yaşadı. ABD borsa vadeli işlemleri, geçen haftaki büyük düşüş trendini sürdürdü, Nasdaq vadeli işlemleri %5'ten fazla düştü, S&P 500 endeksi vadeli işlemleri %4'ten fazla düştü. Sadece iki işlem günü içinde, ABD borsa değeri, Almanya ve Güney Kore'nin 2024 GSYİH'sının toplamına eşit bir miktarda buharlaştı. Avrupa borsa endeksi vadeli işlemleri de ağır darbe aldı, Avrupa STOXX50 endeksi vadeli işlemleri %4'ten fazla düştü, DAX endeksi vadeli işlemleri %5'e yakın bir düşüş yaşadı. Asya piyasaları da bu durumdan muaf kalmadı, Japonya ve Güney Kore borsa piyasaları yeniden çöküş yaşadı, Güney Kore Kapsamlı Endeksi açılışta %4'ten fazla düştü, Nikkei 225 endeksi ise %2'ye yakın bir düşüş gösterdi. Hong Kong Hang Seng Endeksi 19828 puanda kapanarak, gün içinde 3021 puan düşüşle %13.2'lik bir kayıp yaşadı ve bu, 28 Ekim 1997'den bu yana en büyük günlük düşüş rekorunu kırdı.
Kripto para piyasası da fırtınalı bir döneme girdi. Bitcoin, iki gün içinde %10'dan fazla düştü ve bir ara 75.000 doları aştı. Diğer kripto paralar da tamamen çöktü; Ethereum 1.500 doların altına düştü, SOL en düşük 100 dolara geriledi. Verilere göre, o gün dünya genelinde 487.700 kişi tasfiye oldu ve tasfiye miktarı 1.632.000.000 doları aştı; bunların arasında uzun pozisyon tasfiyesi 1.250.000.000 dolar, kısa pozisyon tasfiyesi ise 380.000.000 dolar oldu.
Bu veriler, küresel yatırımcı güveninin dibe vurduğunu ve panik duygusunun hızla arttığını açıkça göstermektedir. ABD'de ekonomik durgunluk konusu yeniden kamuoyunun odağı haline geldi. Bazı uluslararası siyasi figürler ve finans dünyasının liderleri, ABD'nin radikal tarife politikaları nedeniyle durgunluğa girebileceğini ifade ettiler. Medya anketine göre, işletme sahiplerinin %69'u ABD'de ekonomik durgunluk bekliyor; bunların yarısından fazlası durgunluğun bu yıl gerçekleşeceğini düşünüyor.
Aslında, dünya genelinde bu politikaya karşı hoşnutsuzluk giderek artıyor. Bazıları, karar vericilerin Amerika'yı açığa satmakta olduğunu şakayla söylüyor. Eğer bu sadece bir müzakere taktiğiyse, etkisi beklenenden çok daha fazla gibi görünüyor. Bilgilere göre, şu anda 50'den fazla ekonomi, gümrük tarifeleri politikasıyla ilgili olarak Amerika ile temas halinde; bazı ülkeler zayıflamak için sıfır gümrük tarifesi stratejisini bile önerdi, Avrupa Birliği de sert tutumunu değiştirerek tarafların karşılıklı olarak gümrük vergilerini kaldırma önerisini sundu. Ancak, karar vericilerin bu durumdan memnun olmadığı anlaşılıyor ve tekrar "gümrük tarifelerini askıya almayacaklarını" belirttiler.
Temel nedenler açısından, karşılıklı tarife politikasının şüphesiz üç ana hedefi var: Birincisi, Amerika'nın uzun süredir vurguladığı ticaret dengesizliği ve açık sorununu tersine çevirmek; İkincisi, Amerika'nın mali gelirlerini artırmak, şu anda federal vergi yapısında, bireysel gelir vergisi ve kurumlar vergisi ana bileşenlerdir, tarife oranı oldukça düşüktür, karar vericiler tarife oranını yaklaşık %5'e çıkarmayı hedefliyor, bu da yaklaşık 700 milyar dolar ek mali gelir sağlayabilir; Üçüncüsü, bir diplomasi ve müzakere aracı olarak kullanmak.
Ancak mevcut duruma bakıldığında, bu politikanın yıkıcı bir darbe yaratmış olduğu görünüyor. Amerika'nın sözde adil ticaret sloganı altında, küresel ticaret savaşının durumu giderek daha gergin hale geliyor. Sonraki gelişmelerin nasıl olacağı, küresel bir odak noktası haline geldi. Müzakere ve görüşmelerin devam etmesi bekleniyor; ülkemizin güçlü karşı önlemlerinin yanı sıra, Avrupa Birliği içinde de farklı sesler yükseliyor, diğer Asya ülkelerinin tutumu ise genellikle daha ılımlı. Genel olarak, gümrük oranlarının daha da artırılması pek olası görünmüyor, aksine tarafların uzlaşması sonrası bir miktar düşüş göstermesi ve nihayetinde bir denge durumuna ulaşması bekleniyor.
Diğer yandan, pazarın daha çok ilgilendiği konu, karşıt tarife politikasının ABD ekonomisindeki durgunluk üzerindeki etkisidir. İlk olarak enflasyon sorunu. Araştırmalar, ABD'nin ithal ürünlerinin tüketim büyüklüğünün %28'ini oluşturduğunu ve ithalat tarifesi oranı her %10 arttığında, kısa vadeli enflasyon oranının 0.4 puan yükselebileceğini göstermektedir. Bu teoriye göre, kısa vadede ithalat tarifelerindeki büyük artış nedeniyle enflasyonun yükselmesi kaçınılmaz gibi görünmektedir. Araştırma kuruluşları, yeni tarife politikasının ABD fiyat seviyesini %1-2.5 artıracağını genel olarak öngörmektedir. Ancak tarifelerin "zayıf olan öder" özelliği nedeniyle, tüketici talebi de düşebilir, özellikle de zorunlu olmayan ürünlere olan tüketimde. Bu nedenle, uzun vadede enflasyon önce yükselebilir, sonra düşebilir.
Enflasyon dışında, ekonomik büyüme de etkilenecek. Bazı kurumlar, 2025 yılına kadar geçerli olacak yeni gümrük politikalarının ABD'nin reel GSYİH büyüme hızını %0,7-0,87 oranında azaltacağını tahmin ediyor. Bazı yatırım bankaları, 2025'te ABD'de bir resesyon olasılığını %40'tan %60'a yükseltti.
Geçen hafta gümrük politikası ilk duyurulduğunda farklı olarak, durgunluk beklentisi küresel bir uzlaşı haline geliyor. Durgunluk ve enflasyonun çift baskısı karşısında, Fed'in durumu giderek zorlaşıyor. Şu anda piyasa, yıl sonuna kadar 125 baz puanlık bir faiz indirimi bekliyor; bu, 5 kez 25 baz puanlık indirim anlamına geliyor, oysa geçen hafta, yatırımcılar sadece 3 kez faiz indirimi bekliyorlardı. CME Fed İzlemesi'ne göre, Mayıs ayında faiz indiriminin olasılığı %57'ye yükseldi. Karar vericiler aynı zamanda Fed'e ek baskı yaparak, "petrol fiyatları düştü, faiz oranları düştü, gıda fiyatları düştü, enflasyon yok" dediler ve Fed'in faiz indirmesi gerektiğini bir kez daha eleştirdiler.
Bu yolu izleyerek, ABD Merkez Bankası'nın Mayıs ayında piyasadaki paniği hafifletmek için faiz indirimine gitme olasılığının oldukça yüksek olduğu ve bu durumun kurtarma operasyonunun son savunma hattı haline geleceği söylenebilir. Kapsamlı bir analizle, bu politikanın her iki taraf için de zarar verme riski bulunsa da, ABD özel sektör varlık bilançosunun nispeten sağlıklı bir destek sağladığı göz önüne alındığında, eşit gümrük tarifeleri kısa vadede ani dalgalanmalara yol açabilir, ancak müzakerelerin ilerlemesi ve faiz indirim döngüsünün başlamasıyla, uzun vadede ABD ekonomisinin duraklama olasılığının düşünüldüğü kadar yüksek olmadığı söylenebilir.
Küresel borsa piyasalarına baktığımızda, birçok ülkenin piyasa kurtarma eylemleri başlattığını görüyoruz. Ülkemiz ulusal takımı, tek günde 505 milyar yuan ETF alımı yaparak, bireysel hisselerden endekslere kadar piyasa kurtarma faaliyetlerini tümüyle destekledi. Japonya ve Güney Kore de sıklıkla devreye giriyor, bugün açılışta Japonya ve Güney Kore borsaları tamamen yüksekte açıldı. Bu, dün yaşanan destansı düşüşün daha çok duygusal panik nedeniyle olduğunu, gerçek bir ekonomik durgunluğun olmadığını göstermektedir.
Bir yanlış haber de bunu doğruladı. Dün gece bazı medya kuruluşları, karar vericilerin 90 günlük tarifeleri askıya almayı düşündüğünü bildirdi. Haberin duyulmasından 7 dakika sonra tüm hisse senedi endeksleri hızla toparlandı, Bitcoin de 80.000 dolara yükseldi. Beyaz Saray sözcüsü daha sonra bu haberi "sahte haber" olarak yalanladı, ancak piyasalarda daha fazla büyük bir düşüş yaşanmadı ve başlangıçta belirli bir dip özelliği göstermeye başladı. Bu nedenle, bugün küresel finans piyasalarında bir toparlanma yaşanabilir.
Kripto para piyasasında benzer bir trend gözlemleniyor. Genel piyasa hâlâ kötü durumda olmasına rağmen, Bitcoin 80.000 dolara yükseldi, Ethereum 1.500 doların üzerine geri döndü ve SOL da 110 dolara yükseldi. Dün yapılan işlem verilerine göre, çoğu yatırımcı beklemede kalmayı tercih etti ve işlem hacmi oldukça düşük kaldı; riskten kaçınma psikolojisi, satış baskısından daha ağır basıyor gibi görünüyor. Bu bağlamda, eğer gümrük politikalarında bir hafifleme olursa, varlıkların düşüşten kurtulma olasılığı oldukça yüksek. Nihayetinde, 7 dakika içinde yaşanan hızlı sıçrama, fonların düşük fiyatlı varlıklara hâlâ ilgi duyduğunu gösteriyor. Ancak gerçek bir tersine dönüşün gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, durgunluk ve faiz indirimleri durumuna bağlıdır; Fed'in piyasa kurtarma eylemi hâlâ anahtar rol oynamaktadır.
Piyasa yönü hakkında, traderların görüşleri farklılık gösteriyor. Bazıları bu satış dalgasının hala aşağı yönlü bir alanı olduğunu düşünüyor, nedeni ise Fed veya karar alıcıların destekleme olasılığının zayıf olması. Onlar, Fed'in daha çok somut verilere önem verdiğini ve Fed Başkanı'nın kendi tarihsel konumuna da dikkat ettiğini, bu yüzden piyasayı kolayca kurtarmayacağını, daha net enflasyon sinyalleri beklemesi gerektiğini düşünüyor. Bazıları ise, eşit gümrük tarifelerinin nihai versiyonunun 9'unda belirleneceğini, bu tarihten önce daha çok bir müzakere dönemi olduğunu, bu nedenle bu gümrük tarifesinin genel kapsamını ve ekonomiye etkisini tanımlamanın erken olduğunu savunuyor. Ayrıca, 9 Nisan yaklaşırken ABD ile Çin arasında bir ticaret anlaşmasının sağlanmaması durumunda piyasa duygusunun yeniden çökebileceğini belirten analizler de var. Şu anda piyasa duygusu kutuplaşmış durumda, panik duygusu 2020 Mart seviyelerine ulaşmış durumda, bu da gelecekte daha fazla dalgalanma olabileceği anlamına geliyor.
Teknik analizciler daha karamsar görünüyor, bazıları büyük ölçekli trendin aşağı yönlü olduğunu belirtirken, bazıları düşüş trendindeki yavaş bir toparlanmanın daha sert bir düşüşü tetikleyeceğini düşünüyor. Bitcoin fiyatının 66.000-72.000 dolar aralığına düşmesi bekleniyor. Şu anda, ana işlem platformlarının finansman oranları piyasanın tamamen düşüş yönünde olduğunu gösteriyor.
Mevcut duruma göre, 9 Nisan tarihi yaklaşıyor ve karmaşık bir anlaşmanın kısa sürede sağlanması açıkça pek mümkün görünmüyor. ABD Hazine Bakanlığı'nın üst düzey yetkilileri de 9 Nisan'dan önce bir ticaret anlaşması sağlanmasının pek mümkün olmadığını belirtti. Ancak, ABD içinde de herkes aynı fikirde değil. Bazı yüksek teknoloji girişimcileri eşit gümrük tarifelerine karşı çıkarken, Cumhuriyetçi üyeler de bağışçılarının baskısı altında başkana önerilerde bulunuyor. Yine de, karar vericiler oldukça kararlı bir tutum sergilemeye devam ediyor.
Bu bağlamda, Federal Reserve büyük iç ve dış baskılarla karşı karşıya. Federal Reserve yetkilileri, karar vericilerin kaygı hissettiğini itiraf etti. Bu Perşembe, Federal Reserve Mart ayı para politikası toplantısının tutanaklarını açıklayacak ve bu, daha fazla ipucu sağlayabilir. Piyasanın yeniden bir roller coaster deneyimi yaşayıp yaşamayacağını ise bekleyip göreceğiz.