Son zamanlarda, finansal piyasalarda dikkat çekici bir fenomen ortaya çıktı: Japonya Tarım Orman Bankası, 63 milyar dolar değerinde Amerika ve Avrupa tahvili satacağını açıkladı. Bu kararın arkasında, küresel finansal sistemdeki karmaşık faiz oranları dinamikleri ve para politikası zorlukları yatıyor.
2021 yılının sonundan bu yana, ABD Merkez Bankası enflasyonu karşılamak için faiz oranlarını önemli ölçüde artırdı, oysa Japonya Merkez Bankası neredeyse sıfır seviyesinde faiz oranlarını korudu. Bu durum, ABD Doları ile Japon Yeni arasındaki faiz farkının önemli ölçüde genişlemesine yol açtı ve Japon bankalarının sahip olduğu ABD Hazine tahvillerinin döviz riskini hedge etme maliyetlerini önemli ölçüde artırdı. Norinchukin Bankası gibi Japon bankaları için bu maliyetler, ABD Hazine tahvillerinin sağladığı getirileri aşmaya başladı ve onları bu varlıkları satmayı düşünmeye zorladı.
Bu durum yalnızca Norin Chung Jin ile sınırlı değil. Tahminlere göre, Japon ticari bankaları yaklaşık 850 milyar dolar değerinde yabancı tahvil bulunduruyor, bunların neredeyse 450 milyar doları Amerikan tahvilleri. Eğer bu tahviller büyük ölçekte açık piyasalara satılırsa, Amerikan Hazine tahvili getirilerinin fırlamasına neden olabilir ve bu durum Amerikan hükümetinin finansmanına büyük baskı yapabilir.
Bu potansiyel krizi ele almak için, ABD Hazine Bakanı Japon Merkez Bankası'ndan yardım isteyebilir. Olası bir çözüm, yabancı ve uluslararası para otoriteleri (FIMA) geri alım mekanizmasını kullanmaktır. Bu mekanizma, merkez bankalarının ABD Hazine tahvillerini teminat göstererek gecelik dolar kredisi almasına olanak tanır, böylece açık piyasada tahvil satışı yapmaktan kaçınılır.
Bu uygulama, sorunu geçici olarak hafifletse de, dolar arzının artması anlamına geliyor. Uzun vadede, bu, özellikle kripto para birimleri gibi yeni ortaya çıkan varlık sınıflarında, küresel finansal piyasalar üzerinde derin etkiler yaratabilir.
Bu karmaşık finansal ortamda, yatırımcıların küresel para politikalarındaki değişiklikleri yakından takip etmeleri ve potansiyel piyasa dalgalanmalarına karşı çeşitlendirilmiş yatırım stratejilerini göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Geleneksel finansal piyasalarda veya yeni ortaya çıkan dijital varlık alanında, bu makroekonomik faktörler nedeniyle yeni fırsatlar ve zorluklar ortaya çıkabilir.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Japonya Bankası ABD tahvillerini dumping yapabilir, küresel finansal piyasalar yeni bir zorlukla karşı karşıya.
ABD Borç Krizi ve Japon Bankalarının Çıkmazı
Son zamanlarda, finansal piyasalarda dikkat çekici bir fenomen ortaya çıktı: Japonya Tarım Orman Bankası, 63 milyar dolar değerinde Amerika ve Avrupa tahvili satacağını açıkladı. Bu kararın arkasında, küresel finansal sistemdeki karmaşık faiz oranları dinamikleri ve para politikası zorlukları yatıyor.
2021 yılının sonundan bu yana, ABD Merkez Bankası enflasyonu karşılamak için faiz oranlarını önemli ölçüde artırdı, oysa Japonya Merkez Bankası neredeyse sıfır seviyesinde faiz oranlarını korudu. Bu durum, ABD Doları ile Japon Yeni arasındaki faiz farkının önemli ölçüde genişlemesine yol açtı ve Japon bankalarının sahip olduğu ABD Hazine tahvillerinin döviz riskini hedge etme maliyetlerini önemli ölçüde artırdı. Norinchukin Bankası gibi Japon bankaları için bu maliyetler, ABD Hazine tahvillerinin sağladığı getirileri aşmaya başladı ve onları bu varlıkları satmayı düşünmeye zorladı.
Bu durum yalnızca Norin Chung Jin ile sınırlı değil. Tahminlere göre, Japon ticari bankaları yaklaşık 850 milyar dolar değerinde yabancı tahvil bulunduruyor, bunların neredeyse 450 milyar doları Amerikan tahvilleri. Eğer bu tahviller büyük ölçekte açık piyasalara satılırsa, Amerikan Hazine tahvili getirilerinin fırlamasına neden olabilir ve bu durum Amerikan hükümetinin finansmanına büyük baskı yapabilir.
Bu potansiyel krizi ele almak için, ABD Hazine Bakanı Japon Merkez Bankası'ndan yardım isteyebilir. Olası bir çözüm, yabancı ve uluslararası para otoriteleri (FIMA) geri alım mekanizmasını kullanmaktır. Bu mekanizma, merkez bankalarının ABD Hazine tahvillerini teminat göstererek gecelik dolar kredisi almasına olanak tanır, böylece açık piyasada tahvil satışı yapmaktan kaçınılır.
Bu uygulama, sorunu geçici olarak hafifletse de, dolar arzının artması anlamına geliyor. Uzun vadede, bu, özellikle kripto para birimleri gibi yeni ortaya çıkan varlık sınıflarında, küresel finansal piyasalar üzerinde derin etkiler yaratabilir.
Bu karmaşık finansal ortamda, yatırımcıların küresel para politikalarındaki değişiklikleri yakından takip etmeleri ve potansiyel piyasa dalgalanmalarına karşı çeşitlendirilmiş yatırım stratejilerini göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Geleneksel finansal piyasalarda veya yeni ortaya çıkan dijital varlık alanında, bu makroekonomik faktörler nedeniyle yeni fırsatlar ve zorluklar ortaya çıkabilir.